Yaşamsal ve kültürel açıdan medeni hayatta toplumların birbirleriyle olan etkileşimleri ile karşılıklı saygı temelleri üzerinde yoğunlaşmış bir içerikle, ve Anadolu’nun tarihsel mirasını, kültürel birikimini, dönüm noktalarını, bugün yaşayan kültürel miraslarını bir araya getirmek amacıyla, 28 Mayıs’ta Milli Saraylar Şale Köşkü Manej salonunda 2. İstanbul Medeniyetler Defilesi gerçekleşecektir.

Medyadoktoru Yapım tarafından gerçekleşecek olan organizasyonda, İTKİB (İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatcı Birlikleri) Tim (Türkiye İhracat Meclisi), Kaptan İnternational Textile, Bilkom, Platformas Podyum ve Stand Sistemleri, Mavi Ses Işık Müzik ve Görüntü Sistemleri, Alman Hastanesi, Çıtır Usta, İnter Press, Salon Veysel, Barbaros Ozalit, Flowers by Oğuzhan, Doruk Patent, 2.Medeniyetler Defilesi’nin, tasarımlarını moda tasarımcısı Gülnur Güneş gerçekleştiriyor.

Gecenin en büyük sürprizi ise 2.Abdulhamitin 5. Kuşaktan torunu Nilhan Osmanoğlu yapacak..

Medeniyetin, bir kent, bir kültür ve bir hayat tarzı demek olduğuna değinen Medyadoktoru Yapım firma yöneticisi ve 2.İstanbul Medeniyetler Defilesi sorumlusu Savaş Uğurlu, ”Medeniyetler Defilesi projemizin ikincisinde çok sık eleyip ince dokuyoruz. Anadolu Medeniyetleri ile Türk Medeniyetlerini aynı çatı altında toplama kararı aldık. Pojemizin yeni tasarımcısı Gülnur Güneş oldu. Çok büyük sürprizleri olacak olan 2. İstanbul Medeniyetler Defilesinde ismine yakışır şekilde gece gündüz çalışıyoruz. Yeryüzünde insanlık nerede bir kent kurmuşsa, orada bir kültür ve bir yaşam biçimi doğar. Bu durum milletten millete değiştiği gibi, aynı zamanda, bir ülkenin içinde şehirden şehire de değişen zenginlikleri önümüze serer. Aynı ülkenin içinde, bir şehirden diğerine geçtikçe, belirgin bir şekilde değişen kültürlerle, geleneklerle, hayat tarzlarıyla karşılaşırız. Bir dünya kenti ise, önümüze, benzeri olmayan zenginlikler serer. İstanbul, tarih boyunca çeşitli uygarlıkların, köprü noktasında bulunmuş, asırlarca çeşitli kültüre ve geleneklere sahip insanları barındırmış bir kent. Böyle bir şehir, tarihiyle, tarihten kalan yadigarlar ve kültür mirasları ile kurumlarıyla, halkıyla, gelenekleriyle, kendi başına bir medeniyet olur, böylece dünyada yerini alır. Projede amacımız, bu mirasa bir katkıda bulunarak, geleceğe bir iz bırakabilmektir.”dedi

YENİ TASARIMLAR YAPILACAK

2.İstanbul Medeniyetler Defilesinin kıyafetlerinin 30 parçadan oluşacağını belirten moda tasarımcısı Gülnur Güneş, ”Günümüzde insanlar, geçmişe dönük aidiyetlerin merak eden, arayan, sorgulan bir durumdadır. İnsanın bu merakının bir sonucu olarak pek çok sanat dalı gibi “Moda” da geriye dönük hasretleri gidermede bir rol üstleniyor. İstanbul Medeniyetler Defilesinde temel amacımız Anadolu topraklarının renkli ve çok kültürlü yapısını, günümüzün estetik algısı içerisinde sunabilmek. Pek çok Medeniyetin kesiştiği coğrafyamızdan ve tarihimizden beslenen Anadolu kültür ve sanatı podyumda ete kemiğe bürünecek. Yaklaşık 30 parça halinde sunulacak olan defilede, uygarlıkların doğru bir biçimde yorumlanması, aynı topraklarda birlikte şekillendiğimiz kültürlerin görsel ifadesi, bütün ihtişamıyla sunulacak. Medeniyetlerin birbirleri ile olan ilişkisini çözümlemeye çalışırken, günümüzde hala süregelen geleneklerin temel yapısını koruyarak, kültürlerin yeniden inşasına ışık tutabilmeyi ümit ediyoruz.”

MODA, KÜLTÜRLERLE MEDENİYETİ BULUŞTURACAK

Organizasyonda tarih ve modayı bütünleştirmek için tüm detaylara dikkat ettiklerini belirten, 2. İstanbul Medeniyetler Defilesi danışmanı Sümeyra Merve İLBAK ise, ”Kültür yaşayan, organik bir olgudur. Yüzyıllar içinde üzerinde inşa edilen coğrafya ve insanlar aracılığıyla değişir. Zaman kavramı kültürlerin şekillenmesindeki en etkin parametredir. Tarih ve Modayı bu toprakları ifade ederek bir araya getirmek dikkatli bir çalışmayı gerektiriyor. Bu projedeki odak noktamız, gelenekseli, güncel olarak yorumlarken; bu topraklardaki medeniyet çeşitliliği ve kozmopolit yapıyı doğru ifade edebilmektir. Bu toprakların dünya üzerindeki anlamını kavramak başlı başına bir araştırma konusudur. Bunu sanat aracılığıyla aktarabilmek ise günümüzün temel sorunsallarından biri olarak karşımıza çıkıyor. 20. Yüzyılda sanat olaylarının reel dünyanın bir parçası haline gelmesiyle, sanat özerk, kırılgan, cam fanusta saklanmış yapısından çıkarıldı. Sanat ve Tasarım olayları, insanın dünyayı doğru kavramasında önemli bir etken haline dönüştü. Artık insana mâl edilmiş olan sanat, Medeniyetler Defilesi’yle birlikte, moda kavramı üzerinden bir kez daha dünyaya sunulacak.”