Türkiye’nin ilk franchise kuaför markasına sahip MOS kuaför, tescilli MOS markasıyla benzerlik içeren MOSt adı altında faaliyet gösteren Öğe Kuaför şirketini mahkemeye verdi. MOS Kuaför, haksız rekabet içeren MOSt markalarının hükümsüz kılınmasını ve Türk Patent Enstitüsü’nden terkini ve iptalini istedi.

İstanbul’da 1990’da kurulan MOS kuaför, Çelik Kuaför ve Güzellik Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti. adı altında kurumsallaşarak Türkiye’nin ilk franchise kuaför şirketi oldu. Şirket MOS markasını Türk Patent Enstitüsü’nde (TPE) tescil ettirerek İstanbul’da 5, Ankara’da 1 mağaza açtı.

MOS’TAN AYRILIP MOSt’u AÇTILAR

MOS Kuaför’den 2010’da ayrılan çalışanlar ise Öğe Kuaför Güzellik Salonu ve Kozmetik Sanayi Ticaret Ltd. Şti. adı altında İstanbul Bağdat Caddesi’nde MOSt adında kuaför mağazası açtı. Öğe Kuaför, The MOSt Hairdresses, The MOSt Hair Desing markalarını TPE’ye tescil ettirdi. İstanbul’un lüks semtlerinde kuaför mağazaları açıldı.

”HAKSIZ REKABET VAR”

Çelik kuaför şirketi markaların çekirdek kelimesi olan MOS’un aynı olduğunu belirterek, bunun haksız rekabete yol açtığını, MOSt markalarının hükümsüzlüğüne karar verilmesi için Öğe Kuaför şirketine dava açtı.

İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada Çelik Kuaför şirketi, tescilli MOS markasına ciddi yatırımlar yaptığını, MOS Kids, MOS VİP ve MOS Point markalarını da tescil ettirdiğini belirti. MOS ve MOSt kelimelerinin iltibas derecelerinin aynı olduğunu belirten şirket, MOSt adı altında kuaför mağazası işleten Öğe Kuaför şirketinin haksız rekabete yol açtığını ileri sürdü. Çelik kuaför, mahkemeden MOSt markalarının hükümsüz kılınmasını ve TPE’den terkini ve iptalini istedi.

MOSt MARKASI 8 YIL ÖNCE ALINDI

Öğe Kuaför ise cevap dilekçesinde tescilli The MOSt Hairdresses, The MOSt Hair Desing markalarını 8 yıl önce aldığını kelimelerle ayırt edicilik kazandığını, MOS markasından epey farklılaştığını belirtti. İçinde MOS ibaresi yer aldığı için iki markanın terkininin istenmesinin mümkün olmadığını belirten Öğe Kuaför, MOSt markasının tescilinden itibaren 8 yıl geçtiğini, hükümsüz kök davası açılamayacağını ve zaman aşımı şartlarının gerçekleştiğini ileri sürdü.

Davanın görülmesine önümüzdeki günlerde başlanacak.