Film, epilasyon aleti, domates sosu, kafe-restoran… Karikatürist Oğuz Aral’ın ünlü ‘Avanak Avni’ karakteri yaklaşık bin çeşit ürüne marka oldu. Oğuz Aral’ın eşi Tolga Aral ile oğlu Seyit Ali Aral, ‘Avanak Avni’ markasının izinsiz tescil ettirildiği iddiasıyla Buzbeyazı Gıda İletişim Turizm Şirketi’ne dava açtı.
Gırgır’ın kurucusu, yazar ve karikatürist Oğuz Aral’ın yarattığı “Avanak Avni”karakteri mahkemelik oldu. Oğuz Aral’ın eşi Tolga Aral ile oğlu Seyit Ali Aral, “Avanak Avni” markasını izinsiz tescil ettirdiğini, logosuyla kafe-restoran zinciri kurduğu ve “Avni” markasıyla yaklaşık bin çeşit mal satma hakkı elde ettiği iddiasıyla Buzbeyazı Gıda İletişim Turizm şirketine dava açtı.
Savcılığa suç duyurusunda da bulunan Oğuz Aral’ın mirasçıları telif hakkına tecavüzün tespitini, durdurulmasını, markanın hükümsüz sayılarak sicilden silinmesini ve açılan işyerlerinin kapatılmasını istedi. Müvekkillerinin ‘Avanak Avni’ tiplemesinin hırsızlığa konu olduğunu internetten tesadüfen öğrendiklerini dava dilekçesinde anlatan iki mirasçının avukatı Kezban Alan Kekik, şu iddialarda bulundu:
İZİNSİZ TESCİL ETTİRİLMİŞ
“Davalı Buzbeyazı Gıda İletişim Turizm şirketi müvekkillerime ait ‘Avanak Avni’ adlı eseri izinsiz kullanmış, değiştirmiş ve halka arz etmiştir. Ayrıca iki mirasçıdan izin almadan ‘Avanak Avni’ markası 2015’te tescil ettirilmiştir. Davalı şirket elindeki ‘Avni’ markasıyla film yapmak, epilasyon aleti satmak, domates sosu yapmak gibi yaklaşık bin çeşit mal satma hakkı elde etmiştir. İzmir’de 4 tane ‘Avanak Avni’ logosuyla ‘Avni’ adlı kafe-restoran açmıştır.
‘KİMLİĞİNE ZARAR VERDİLER’
Açıklamalarında ezilenlerin sesi, emperyalizm karşıtı olarak takdim ettikleri Avni’yi kola reklamında ve çizgi filmde oynatmışlardır. Konuşmayan Avni’yi konuşturup reklam çığırtkanlığı yaptırdılar. Kısaca ‘Avni’ karakterinin bütünlüğünü bozdular ve Oğuz Aral’ın manevi kimliğine zarar verdiler.”
AVANAK AVNİ’Yİ ÇALAN: ARKADAŞIM YOKTU
Avanak Avni heykelini çalan Gökmen Turunç, İstanbul 1’inci Sulh Ceza Hâkimliği’nde ifade verdi. Kendisini “Evli. İki çocuklu. Okur yazar. Çiçek satar” olarak tanıtan ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde 4 kez yattığını anlatan Turunç şöyle devam etti:
“Olay günü ailemle tartıştığım için çok hap alıp dışarı çıktım. Kadıköy’de yürürken bu heykeli gördüm. Bana gülümsüyordu. Koşarak gidip sarıldım. Heykel sarsıldı. İçimden bir ses ‘Al bunu evine götür’ dedi. Ben de alıp hiçbir şeye sarmadan metrobüsle onu evime götürdüm. Benim hiç arkadaşım yoktu. Onun için aldım.” Turunç’un avukatı ise “Yaptığı eylem, içtiği ilaçlar ve yaşadığı psikolojik durumdan ötürüdür” dedi. Turunç, ‘kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık’ suçundan tutuklanarak, cezaevine gönderildi.